Sabrı tetikleyen faktörler...

Hayat dediğimiz bazen zevkli bazen hüzünlü bu yolda aslından en temel ve ihtiyacımız olan gereksinimlerimizden biri de sabırdır. İnsan en acı ve başına geldiği zaman şoka uğradığı, kabullenmekte çok zorluk çektiği olaylarda herşeyden önce ihtiyaç duyduğu şey şabırdır. Zira evrendeki herşey zaman içinde değişime uğramaktadır ve bu mantıkla yola çıktığımız zaman, ne yaşarsak yaşıyalım demekki yaşadığımız herşey evrenin kanunlarına asimile olmaya mahkumdur. Olaylara karşı tepki niteliği taşıyan tahammül gücümüz bizim sabrımızın ölçü birimidir. O zaman diyebiliriz ki sabrımızı arttıracak ve onu kendimize ait bir alışkanlık haline dönüştürecek önemli bi etken doğru zamanda doğru davranışı göstermektir. Doğru zamanda doğru davranış sergiler isek hem sergilediğimiz davranış biçimi açısından hemde sonuçları açısından ortaya çıkan durum mutlak suretle bizi memnun edecektir. Bu sebeptendir ki insan memnun olduğu olaylar karşında sakinliği ve kendine olan özgüveni artar. Çevresine bakış açısı daha netleşir. Net olarak gördüğümüz herşeyi daha iyi anlar ve çok daha bilinçli şekilde hareket edebiliriz. Burada ki bilinçli hareket etmekten kasıt bir usta ile çırak arasında ki farktır. Usta bildiği için yaptığı işte asla bocalamaz çünkü yılların ustaya kazandırmış olduğu bilgi ve deneyim onun ne şekilde nasıl hareket etmesi gerektiğini fazlası ile öğretmiştir. Çırak ise daha öğrenecek ve tecrübe edecek çok şeyi olduğundan kimi zaman bocalıyacaktır. Bu durumda demek ki bilmek doğru zaman da doğru hareket etmemizi ve bu süreçte beklememizin, tahammül etmemizin önemini göstermektedir. Zaten sabır dediğimiz olgu beklemenin ve tahammül etmenin ta kendisi değilmidir. Sonuç olarak bilgi beraberinde biliçli hareket etmeyi, bilinçli hareket etmek isek sabır etmeyi getirir.

Neden Yarınımız Garantiymiş Gibi Yaşıyoruz?

Neden yarınlarımız garantiymişçesine yaşıyoruz ki. Neden her işimizin sanki tamamlanabilecek bir süreye nail olduğunu düşünürüz ki. Oy sa her nefis ölümü tadıcıdır.